Tuzla'yı Bilmeyen İnsanlar Bizim Kalemimizi Kıramaz

Marder ( Marmara Yatırımcı İş Adamları ve Yapı Müteahhitleri Derneği Tuzla Adli Restaurantta Emsal Transferleri ve meydana gelen son gelişmeler hakkında basın açıklaması düzenledi.

Haber Giriş Tarihi: 12.03.2025 14:06
Haber Güncellenme Tarihi: 12.03.2025 14:06

Basın açıklamasında ilk konuşmayı yapan dernek başkanı Bülent Yükselen, “Biz tabiri caizse köy bakkalından ruhsat almadık. Yüzlerce imzadan geçmiş, şehircilik bakanlığından numara almış Tuzla Belediyesinden ruhsat aldık. 31 Mart seçimlerinden sonra ne oldu da bizim emsal transferlerimiz ve ruhsatlarımız eksik ve hatalı çıktı.Hangi meslektaşım buna sebep oldu. Bizler basiretli onurlu iş adamlarıyız. Sayın belediye başkanına söyledim bizi karşına alma, bizi yanına al. Bizler Tuzla’yı güzelleştiren insanlarız. Kendisi çok sevgili bir meslektaşımızın abimizin evladı. Kendisine de buradan selam ediyoruz. Tuzlayı bilmeyen insanlar bizim kalemimizi kıramaz.Biz buradayız hiç bir yere gitmiyoruz gitmeyeceğiz.O sinkaflı sözleride aynen sana iade ediyorum.Kimsenin postacısı değiliz. Biz bizzat halkız.

Tüm site sakinleri, Kiptaş Tuzlanın müteahhidi olmayacak.”dedi.

Başkan Yardımcısı Volkan Toksun konuşmasında artık belediyede tanıdığım var ben bu işi tek başına çözerim döneminin kapandığını hatırlatarak “Bizim bugün burada toplanma amacımız, emsal transferlerini yaparken  2018 yılından beri bir kişi bandında bu transferler gerçekleşmeye başladı. Yaklaşık 20 kişinin kontrolünden ve imzasından geçen ruhsatlarımız usulsüz diye farklı farklı köşelere itmeye başlamalarından kaynaklanmaktadır. Bundan dolayı acayip şekilde mağduruz ve daire sahiplerimize söyleyecek hiç bir sözümüz kalmadı.”dedi.

Yine Başkan Yardımcısı Turgut Andiç ise konuşmasında konuşma döneminin artık kapandığını ifade ederek “ Yani çok konuşmak da istemiyorum çünkü biz hiçbir zaman konuşarak çözemedik. Hiçbir işimizi hep farklı yöntemler uygulamak zorunda kalıyoruz. Bize yakışmayan kişilere büründük, itibarımız yok oldu, şerefimiz yok oldu, dolandırıcı olduk. Yani arkadaşlar olarak yani müteahhit itibarlı müteahhitleri yok ettiler. Yani Tuzla'da müteahhit kelimesi artık çocukların dilinde yani yıktığınız yerleri yapamıyoruz ve gördüğümüz kadarıyla belediye sınıfta kaldı. Yani başkanımız bizim yani emin olun bizlere bir sürü sözler verdi. Bir tanesini yerine getiremediği için sınıfta kalmıştır benim için. Çünkü bir belediye başkanının ağzına yalan yakışmıyor. Hiçbir şekilde yakışmıyor, eğer bürokratlarına bürokratı onu yalancı ediyorsa. Kusura bakmasın, bürokratın da benim için hiçbir önemi yok.” dedi.

Konu hakkında katılımcılara ve basın mensuplarına detaylı açıklamalar yapan dernek avukatı Av. Sedef Selçuk ise konuyu detaylı bir şekilde anlatarak “Elimde bir yazı var. Bu bir görüş yazısı. Tuzla Belediyesi, çevre ve şehircilik Bakanlığına yazmış bu yazıyı ve 26 Şubat 2025 tarihli. 960 adet parselde imar hakkı transferi kullanıldığı tespit edildiği belirtilen bu yazının içerisinde yani aslında 960 adet parselde imar hakkı transferi yapıldığı çalışması bu belediye tarafından yapılmış. Devamında da İstanbul Anadolu Cumhuriyet başsavcılığınca bazı yapı ruhsat dosyalarında emsal fazlası kullanımı şüphesi nedeniyle soruşturma yürütüldüğü de bu yazın içerisinde yer alıyor. Ben sizlere baktığımda hepinizin mağdur olduğunu görüyorum. Hukuki  olarak bakıldığında ruhsat alan kişiler açısından kazanılmış hak olduğu danıştay kararlarında da görülmektedir. Vatandaş iyi niyetli bir şekilde belediyeye ruhsat başvurusunda bulunmuş,  idare  belediye de vatandaşa gerekli, mimari proje (v.s)  tüm gereken evrakları aldıktan sonra  bir dizi inceleme  neticesinde  ruhsat vermiş vatandaş ise kurumunuza güvenerek  “idareye güven ilkesi” gereği  inşaatına başlamış  ve inşaatı devam ederken, belediye tarafından denetimler yapılmış, yapı  denetimler tarafından  belirli bir seviyeler alınmış, kaçak ve usulsüz olmadığı bilinen  işlemler resmi olarak devam etmiştir.  Yerel seçimlerin ardından ise Anayasının 153. Maddesine göre İptal kararları geriye işletilemez hükmüne rağmen , geçmiş denetimler hiç olmamış gibi  “ idarede bütünlük ilkesi”  yerini idarede yeniden denetim dönemine bırakmıştır. Binlerce dosyanın tekrar incelenmesi ve bu dosyalardan çıkacak sonuçlara göre işlemler devam edecek demek’te hayatın olağan akışına ters ve imkansız bir durum olduğu da tartışmasız bir konudur.”dedi.

Toplantıya katılan dernek üyelerinin sorunlarının detaylı olarak dile getirilmesi ile son buldu.